Bu Blogda Ara

26 Aralık 2012 Çarşamba

SULU KÖFTE ve MEKSİKA SİRKİ

sulu köfte
Herkese merhabalar.
  Bu aralar çok yoğunum tabi birde hastalıklar eklenince ne yazık ki yayın yapamıyorum,bu nedenle iki yayını bir araya sıkıştırmaya çalışacağım.
Meksika sirkinden aşağıda biraz bahsettim ama sadece özet olarak,BURADAN yazımın tamamına ulaşabilirsiniz.Şimdi size çorbadan bahsedeyim.Daha evvel ekşili terbiyelisini yaptığım sulu köftenin salçalı versiyonu.Terbiyelisini   zaten severek  tüketiyoruz ama biz, bu halini de çok sevdik.Artık bir ondan bir bundan yaparım :)
  Eğer daha evvel denemediyseniz birde böyle deneyin derim.
Diğer çorba tariflerime BURADAN ulaşabilirsiniz.

MALZEMELER

1 yemek kaşığı tereyağ
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı tepeleme domates salçası
3 adet arpacık soğan
1-2 diş sarımsak
3 adet orta boy patates (küp doğranmış)
1 adet havuç (küp doğranmış)
1 lt kadar su
tuz
pul biber
değirmende çekilmiş karabiber

köftesi için:
300 gr. kıyma
2 yemek kaşığı pirinç
1 adet küçük kuru soğan (rendelenmiş)
tuz
pul biber
kimyon
değirmende çekilmiş kara biber
köfteleri bulamak için:
un


sulu köfte

HAZIRLANIŞI

  Öncelikle köfte malzemelerini derin bir kaba alıp yoğurup,misket büyüklüğünde parçalar koparıp şekil verelim ve buzdolabına kaldıralım.
  Ardından tencereye yağları alıp eritip ısıtalım ve salçasını ekleyip kavuralım.Kavrulan salçaya suyunu ekleyip orta ateşte kaynamaya bırakalım.Kaynayan suya doğranmış,patates,havuç,kabuğunu soyduğumuz arpacık soğan ve sarımsağı da bütün olarak ekleyip kısık ateşte pişmeye bırakalım.Havuç ve patatesler yumuşamaya başladığında una buladığımız köfteleri de (fazla ununu sallayarak atalım) çorbaya ilave edip köfteler pişene kadar biraz daha kaynatalım.Son olarak tuzunu ve baharatlarını da ekleyip ocaktan alalım.

AFİYET OLSUN...
.....................................................
MEKSİKA SİRKİ


 Belki duymuşsunuzdur, bir süredir meksika sirki Türkiye'de gösterimde ve bir kaç gösteri sonra sona erecekmiş.Aranızda gitmek isteyecek olanlar,haberdar olmayanlar vardır diye bir an evvel yayınımı hazırlamak istedim.
 Geçtiğimiz pazar günü Yağız'ın çok istekli olduğunu görünce ve hazır yakınımıza gelmişken kaçırmayalım dedik.Cemal Kamacı spor kompleksin'in yolunu tuttuk.
  Devamı mı ? devamı BURADA...
  




sağlıcakla kalın...

                                                     Twitter :    Reyhan Ksc
                                                     instagram :  reyhanksc
                                                     facebook:   anne eli gibi

21 Aralık 2012 Cuma

TİRAMİSU ve YOLUN YARISINA BİRKAÇ ADIM KALA !


Herkese merhabalar,hayırlı cumalar.
 Şimdi sizin başlığı okuduğunuz da ne alaka ? dediğinizi duyar gibiyim :)
   Şöyle ki; tiramisu vereceğim tarif o zaten belli, bende bugün yolun yarısına doğru bir adım daha yaklaştım,yani bir yaş daha yaşlandım :( ikisini ancak bu kadar kısaltıp başlık yapabildim.Orjinali başlıktan çok bayağı bayağı yayın olacaktı ama neyse ki bu şekilde hallettim :)
  Bu yıl kıyamet söylentileri eşliğinde bekledim doğum günümü,sosyal medya da ve yazılı medya da o kadar abartıldı ki,doğduğum günden soğudum resmen.Neymiş mayalar 21 aralık saat 13:11'de kıyamet kopacak ve sadece iki köy kurtulacak demiş.Bak sen !
  Tabi buna ne ben ne de mantıklı, inançlı hiç kimse inanmadı,sadece geyik yapıldı durdu,neyse ki geride kaldı,birkaç gün de olmadı diye konuşulup unutulur diye umuyorum,zira bu muhabbetten içim şişti :)
  normalde real hayatımda çevremdeki hiç kimseye bugün benim doğum günüm diye asla hatırlatmam,bu yazı bir ilk ve size özel :)
  Neden söyleyeyim ki,madem beni seviyorlar bir zahmet hatırlasınlar.Yoksa benim sözümle kutlamışlar ne anlamı var,haksız mıyım ? :)
  Bu yıl doğum günüm malesef pek de güzel geçmiyor ,üzerimde battaniyem üşüyorum,hastayım :( üstelik maaile hastayız,bu nedenle yağız'ın benim için tertipleyeceği sürpriz doğum günü de iptal oldu,artık bir daha ki haftaya sağlıklı sağlıklı kutlarız.Evet yanlış okumadınız benim küçük oğlum büyümüş de babasıyla birlikte annesine sürpriz doğum günü yapacakmış.Tabi sadece içerik sürpriz parti olacağını evin annesi olarak biliyorum,zaten biz kadınlardan ne gizlenebilir ki ?
  Neyse efendim,kıyamet söylentileri,hastalıklar derken yolun yarısına bir adım daha yaklaştım,ömürden bir yıl daha eksildi.
  Hepinize mutlu hafta sonları,aman kendinize iyi bakın zira bu ara fena salgın var.

Diğer sütlü tatlı tariflerime BURADAN ve diğer tiramisu tarifime de BURADAN ulaşabilirsiniz.


KUPTA MEYVE SOSLU TİRAMİSU

  Nefis bir tatlı oldu mutlaka deneyin derim.


MALZEMELER

1 pakete yakın kedi dili büsküvi

şurubu için:
1/2 su bardağı sıcak su
1-2 yemek kaşığı süt
1 yemek kaşığı granül kahve
1 yemek kaşığı toz şeker

kreması için:
2 yemek kaşığı un
1/2 lt. süt
2 yumurta sarısı
1,5 çay bardağı toz şeker
1 paket labne peyniri (200 gr)
1 adet vanilin
üzerine:
meyve sosu (pakette ki tarife göre yapılacak)


HAZIRLANIŞI

  Öncelikle şurubunu tüm malzemeleri karıştıralım ve kedidillerini kahveli karışıma batırıp her bir kupa 3 yada 4 adet kedidili büsküviden yerleştirelim. Diğer taraftan labne ve vanilin hariç, kremanın tüm malzemelerini karıştırıp muhallebi kıvamında pişirelim.piştikten sonra vanilini katalım,ılıyınca da labne peynirini ekleyip mikserle iyice çırpalım.Sonra hazırladığımız kremanın kuplardaki büsküvilerin üzerine paylaştıralım ve 1-2 saat kadar dinlenmesi için buzdolabına kaldıralım.-
 Tatlımız dinlendikten sonra meyve sosunu poşetin üzerindeki tarife göre hazırlayıp ılımaya bırakalım.Ilıdıktan sonra kuplara paylaştırıp tekrar buzdolabına kaldıralım.Soğuyunca afiyetle yiyebilirsiniz.

  Not:  Ben evdeki hazır sosun son kullanma tarihi geçmesin diye hazır kullandım,siz hazır kullanmak istemezseniz,yeteri kadar meyve suyunu 1-2 tatlı kaşığı nişastayla pişirerek kullanabilirsiniz.Ya da evdeki marmelat ya da reçelinizi sulandırıp yine 1-2 kaşık nişastayla pişirip onu da kullanabilirsiniz.

AFİYET OLSUN... 

20 Aralık 2012 Perşembe

HAYATIMIN YEMEĞİ , KIYMALI LAZANYA



Herkese merhabalar.
  Karlı hatta fırtınanın hakim olduğu bir istanbul'dan sesleniyorum sizlere.O kadar soğuk bir hava var ki anlatmak mümkün değil.Allah dışarıdaki insanlara yardım etsin.
  Asıl konumuz başlıktan da anlaşılacağı gibi ''Hayatım yemeği'' olan lazanya.Peki neden böyle bir başlık attım ki ben bu lazanyaya.Anlatayım;bumerang yeni bir deneyim günüyle biz yemek bloggerlarını Usla'da ağırlamaya hazırlanıyor.Bunun içinde hayatımın yemeğini adı altında bir yemek yayınlayıp göndermemizi istiyor.Ayrıntılar burada  katılmak isterseniz okuyun derim.

  Ben de  bu teklifi alınca şöyle bir düşündüm,benim hayatımın yemeği ne olabilir diye ?Sonra birden hatırladım ki benim hayatım Yağız,o halde onun en sevdiği yemek olan,her yaptığımda evde bayram havası estiren lazanya hayatımın yemeği olmalıydı.Yani Yağız benim hayatımsa lazanya da hayatımın yemeğidir dedim :) Anne olunca da böyle duygusal olunuyor işte ,)
Tarife gelince benim sürekli yaptığım nefis bir lazanya tarifidir,denemenizi şiddetle öneririm.

MALZEMELER

12 adet lazanya
kıymalı harç için:
3 yemek kaşığı sıvı yağ
500 gr kıyma
2 orta boy soğan
3 diş sarımsak
1,5 yemek kaşığı domates salçası
3-4 adet rendelenmiş domates
tuz
pul biber
değirmende çekilmiş karabiber
beşamel sosu için:
2 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağı
tuz
değirmende çekilmiş taze karabiber
üzerine:
yeteri kadar rendelenmiş kaşar peyniri


HAZIRLANIŞI


  Öncelikle bir tencereye yeteri kadar su doldurup biraz tuz ve sıvı yağ ekleyip kaynatalım.lazanyaları 3'er 3'er kaynayan suya ilave edelim.aslında haşlamadan da olur ama bence bazı yerleri sert kalabildiği için çok az haşlamakta fayda var.
Haşlanan lazanyaları tek tek alıp soğuk suyun altına tutun ve asla üst üste koymayın yapışır,mesela bir kevgirin kenarına yan yana asabilirsiniz.Hem suyu süzülür hemde yapışmamış olur.
  iç harcı için ,yağı  tavaya alıp ısıtalım ve kıymayı ekleyip kavuralım.Suyumu salıp çeken kıymaya önce,yemeklik doğranmış soğan ve sarımsakları ekleyip kavurmaya devam edelim.Ardından rendelenmiş domates ve salçayı da ekleyip braz daha kavuralım.Domates suyunu salıp çelecek.En son tuzunu ve baharatlarını da ekleyip ocaktan alalım.

  Sıra geldi beşamel sosumuza,öncelikle yağımızı tencereye alıp eritelim ve unumuzu ekleyip kavuralım,ardından sütünü de ekleyip hızlıca karıştıralım,tuzunu ve tane karabiberini de ekleyip altını kapatalım.Beşamel sosu hiç bekletmeden yağladığımız tepsiye 3 adet lazanyayı yerleştirelim,tepsiyi ona göre seçelim,ben öyle ayarladığım için bu şekilde tarif ediyorum.Dizdiğimiz 3 lazanyanın üzerine beşamel sostan yayalım,onun üzerine de 3'e böldüğümüz kıymalı harcın bir bölümünü yayalım ve tekrar 3 lazanyayla kapatalım,her katta aynı işlemleri tekrar edelim.yani 3 kat kıymalı harç koymuş olacağız.En son kalan 3 lazanyayla üzerini kapatıp kalan beşamel sosu yayıp 10 dakika bu şekilde bekletelim ve 200 dereceli fırında en üstteki beşamel sos hafif kızarana kadar pişirelim.
   Fırından çıkarıp kaşar peyniri rendesini de üzerine serpip tekrar fırına sürelim,kaşarlar eriyince ve hafif kızarınca fırından alalım.
  Ilık olarak servis edelim...
AFİYET OLSUN...
                                                     Twitter :    Reyhan Ksc
                                                     instagram :  reyhanksc
                                                     facebook:   anne eli gibi

18 Aralık 2012 Salı

PATATESLİ DOLAMA BÖREK (MAYALI, EL AÇMASI)



PATATESLİ DOLAMA BÖREK (MAYALI, EL AÇMASI)
Herkese merhabalar.
  Bugün sizler için nefis bir el açması börek tarifim var.Daha evvel kıymalı kol böreği şeklinde yapmıştım,bu defa iç malzemesini ve şeklini farklı yaptım.Bu hali de nefis oldu,zaten olmaması mümkün değil yufkası o kadar leziz ki içine hangi malzemeyi koysanız sonuç değişmez.Tarif yeturla lezzet karelerine ait ancak şuan blogu kapalı olduğu için link veremiyorum ve hala bir umut blogunu açar diye bekliyorum,ne de güzel tarifleri vardı halbuki,umarım bir gün tekrar döner.
  Hamuru mayalı ve çok kolay açılıyor,ilk kez el açması börek yapanlar için bile çok ideal,sakın korkmayın ben yapamam diye,mutlaka deneyin.Elde börek açanlar için zaten çok kolay,yani mutlaka deneyin,bayılacaksınız.

Diğer börek tariflerime BURADAN ,el açması kol böreğine de BURADAN ulaşabilirsiniz.
PATATESLİ DOLAMA BÖREK (MAYALI, EL AÇMASI)
MALZEMELER

yufkalar için:
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
1 paket kuru maya(instant maya)
tuz
aldığı kadar un
iç malzemesi için:
7-8 adet orta boy haşlanmış patates
150 gr kıyma
1 adet orta boy soğan
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı domates salçası
tuz
değirmende çekilmiş tane karabiber
pul biber
yufkalara dökmek için :
sıvıyağ
üzerine sürmek için:
1 adet yumurta sarısı


HAZIRLANIŞI

  Öncelikle iç harcını hazırlamak için haşlanmış patatesleri soyup ezelim.Diğer tarafta bir tencerede yağı ısıtıp kıymayı kavuralım,ardından yemeklik doğradığımız soğanları ilave edip onu da kavurduktan sonra salçayı ekleyip biraz daha kavuralım ve en son ezilmiş patatesi ekleyip iyice karıştırarak kavurmaya devam edelim, tuzunu ,baharatını da ekleyip ocaktan alalım ve ılımaya bırakalım.

  Hamur malzemeleriyle orta yumuşaklıkta bir hamur yoğurup 6 eşit bezeye bölelim ve tek tek açmaya başlayalım.Kolay açılan yumuşak bir hamur olduğundan çok zorlanmayacaksınız ,bolca unladığınız zeminde açabildiğiniz kadar ince açın.
  Açtığımız yufkayı tam ortadan ikiye bıçakla keselim,üzerine 1-2 talı kaşığı sıvı yağı gezdirelim ve harçtan kestiğimiz yere şerit şeklinde patatesli harçtan koyup rulo yapıp, yağlanmış fırın tepsisine yerleştirelim.
Yufkanın diğer yarısına da aynı işlemi uygulayıp,diğer bezeleri de açıp aynı işlemleri uygulayalım.
  Tüm yufkalar açılıp ,sarılıp tepsiye dizildikten sonra üzerine yumurta sarısı sürüp,önceden ısıtılmış ve oldukça yüksek ısılı fırında pişirelim.Ben 220-240 arası davul fırında pişirdim,fırına göre dereceler değişiyor,dikkat etmek lazım,en önemli nokta ısısı yüksek olmalı..
  Piştikten sonra fırından alalım ve istediğimiz gibi dilimleyip ılık olarak servis edelim.
  
Ben bu böreği soğuk olarak çok sevdim,hele ertesi güne kalırsa daha bir güzel oluyor,yani misafiriniz geleceği zaman 1 gün önceden açıp pişirebilirsiniz.tabi ertesi güne kadar bitmeden muhafaza edebileceğinizden eminseniz yapın:)

AFİYET OLSUN...

                                                    Twitter :    Reyhan Ksc
                                                     instagram :  reyhanksc
                                                     facebook:   anne eli gibi

17 Aralık 2012 Pazartesi

PATATESLİ OMLET

PATATESLİ OMLET
Herkese merhabalar,mutlu haftalar.
Benim için bugün biraz zor geçecek,dilerim sizin gününüz kolay ve güzel olsun.
  Omlete gelince,zaten çoğumuzun bildiği,yaptığı nefis bir tarifdir.Benim de eski yayınlarımdan biriydi,ancak bu da diğerleri gibi,çok önceden güncellenmek için taslakta ki yerini almıştı.Gün bugünmüş dedim ve güncelledim :)
  Daha evvel denediniz mi bilmiyorum? zaten yapıyorsanız,nasıl yapıyorsunuz onu da bilmiyorum ? ama benim tarifime mutlaka bir göz atın derim ve şiddetle tavsiye ederim.

Diğer kahvaltılık tariflerime Buradan  ,diğer omlet tariflerime de Buradan ulaşabilirsiniz.

MALZEMELER

1 adet büyük boy patates
kızartmak için sıvı yağ
2 adet yumurta
1 yemek kaşığı kadar tereyağ
tuz
pul biber
değirmende çekilmiş karabiber

PATATESLİ OMLET

HAZIRLANIŞI

  Öncelikle patatesleri soyup yıkayalım ve küçük küçük küp şeklinde doğrayıp tuzlayalım.Kızgın yağda kızartıp,kağıt havlu üzerinde yağından arındıralım.Diğer tarafta yumurtayı tuzlayıp iyice çırpalım.Tavaya tere yağını alıp eritelim ve kızdıralım.Yağından mümkün olduğunca arıtılmış patatesleri tavaya alıp bir iki çevirelim ve yumurtayı ekleyip pişirelim.Ben kapak kapatıp yumurtayı kurutmayı pek sevmem bu nedenle kapak kullanmadım.Pişen yumurtayı ocaktan alıp üzerine baharatlarını döküp sıcak olarak servis edelim.

  Not:  eskiden patatesin yağı yettiği için tereyağ kullanmazdım,ama tereyağın verdiği lezzeti fark edince,artık patatesi yağından iyice arındırıp mutlaka tereyağ ilave ediyorum.Tereyağın miktarını damak tadınıza göre azaltabilir ya da çoğaltabilirsiniz.

AFİYET OLSUN...

14 Aralık 2012 Cuma

DANTEL KREP


Herkese merhabalar,hayırlı cumalar.
  Haftayı şöyle şık mı şık bir tarifle kapatmak istedim.Aslında bildiğimiz krep,daha evvel burada tarifini vermiştim,hatta bunu da yayınlamıştım ama bazı aksaklıklardan dolayı kaldırmıştım.Şimdi tekrar en güncel haliyle karşınızda.Krep sevmeyen yoktur sanırım,hele böyle şık bir krepe hiçbirimiz hayır diyemeyiz.Eğer bir sosluğunuz varsa çok zahmetli bir şey de değil.Misafirlerinize şık bir kahvaltılık sunmak isterseniz mutlaka deneyin derim.Üstelik dilediğiniz motifi yapabilir,sanatçı tarafınızı ortaya çıkarabilirsiniz :)
  Mesela bu pazar yapın ,ev halkına güzel bir sürpriz olacaktır.
 Şimdiden hepimize mutlu hafta sonları.

Diğer kahvaltılık tarifime BURADAN ,krep tarifime de BURADAN ulaşabilirsiniz.




MALZEMELER

3 adet yumurta
1 su bardağından 1 parmak fazla un
1 su bardağından 1 parmak fazla süt
2 kaşık tereyağ yada margarin
1 çay kaşığı kabartma tozu
2-3 çay kaşığı tuz (eğer tatlı bir iç malzemeyle kullanacaksanız 1 çay kaşığı tuz kullanın)


HAZIRLANIŞI

   Öncelikle sütü bir cezveye koyup,tuzunu ekleyelim ve kaynatıp ocaktan alalım.Kaynayan süte katı yağı ilave edip erimesi için karıştıralım ve ılımaya bırakalım.Diğer taraftan derin bir kaba unu alalım,havuz gibi açtıktan sonra ortasına yumurtaları kırıp kabartma tozunu da ilave edelim.Ilıyan sütü yavaş yavaş ve karıştırarak unlu,yumurtalı karışıma dökelim.
  Hamur pürüzsüz ve boza kıvamında olmalı.Eğer çok akışkan ise azıcık daha un katabiliriz.Sonra teflon tavaya 1 çay kaşığı kadar sıvı yağı dökelim ve ısıtalım.Dilerseniz hiç yağda kullanmayabilirsiniz ama biraz yağla ben daha çok seviyorum.


  


  Tava kızınca resimdeki gibi ne çok kalın nede ince olmayacak şekilde şekiller yapalım tavada.Önce etrafını yapıp ardından ortadaki çizgileri yapalım.Eğer sos sıkma kabınız varsa işiniz dahada kolay diyebilirim (bkz. fotoğrafı yanda ) İçine doldurup kapağını kapatıp şekiller yaparak sıkabiliriz,krema sıkma torbası da kullanabilirsiniz.Her ikisi de yoksa kaşıkla dikkatli bir şekilde de yapılabilir.
   Normal krepten farklı olarak yalnızca altını pişiriyoruz.piştiği zaman iki tarafını ortada birleştirip rulo yapıp dikkatli bir şekilde tavadan alalım.Hamur bitene kadar aynı işleme devam edelim,hamuru dökerken tavayı mutlaka ocaktan alıp,hamuru döküp tekrar ocağa alalım.
Pişen krepleri rulo şeklinde servis tabağına alalım ve sıcak olarak servis edelim.



AFİYET OLSUN...

13 Aralık 2012 Perşembe

SEBZELİ KIRMIZI MERCİMEK ÇORBASI

SEBZELİ KIRMIZI MERCİMEK ÇORBASI

Herkese merhabalar.
  Psikolojik midir nedir bilmem? havalar soğuduğundan beri her gün çorba yayınlamak isteği belirdi bende :)
Sanki fotoğraflarını düzenlerken,yazarken,yayınlarken içim ısınıyor,tabi aynı etkiyi sizlerde gördüğüm çorbalarda da hissediyorum.Bu nedenledir ki bugünde bir çorba tarifiyle buradayım.Çoğumuzun belki de  hepimizin yaptığı nefis ve faydalı bir çorbadır kırmızı mercimek çorbası,çok çeşidi vardır ve çoğumuz farklı yaparız,bu da benim tarifim,bakalım ben nasıl yapıyor muşum ? ,)

Diğer çorba tariflerime BURADAN ,
Diğer mercimek çorbası tariflerime de BURADAN ulaşabilirsiniz.


SEBZELİ KIRMIZI MERCİMEK ÇORBASI

MALZEMELER

1,5 çay bardağı kırmızı mercimek
1 orta boy patates
1 orta boy havuç
1 adet orta boy soğan
1 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı domates salçası
4 su bardağı tavuk suyu
tuz
kuru nane
pul biber
değirmende çekilmiş karabiber

SEBZELİ KIRMIZI MERCİMEK ÇORBASI
HAZIRLANIŞI

  Öncelikle yağlarımızı tencereye alıp eritip,ısıtalım.Ardından doğranmış soğanı ekleyip biraz çevirelim ve sırasıyla doğranmış havuç ve patatesi de ekleyip biraz daha kavuralım.Salçasını da ekleyip onuda biraz çevirdikten sonra en son yıkanmış mercimeği ekleyip biraz da onu kavurduktan sonra tavuk suyunu ekleyip orta ateşte kaynamaya bırakalım.Kaynadıktan sonra kısık ateşte pişmeye bırakalım.Sebzeler ve mercimekler yumuşayıp,pişince pütür kalmayacak şekilde blendırdan geçirelim.Bu aşamada çorbanın kıvamı yoğun gelirse biraz kaynar su ekleyebilirsiniz.Son olarak,tuzunu ve baharatlarını da ekleyip bir iki taşım daha kaynatıp ocaktan alalım.
  Sıcak olarak servis edelim.

Birde BURADA yerli malı haftası hakkında yazdım,okumak isterseniz TIKlayın lütfen..

AFİYET OLSUN...

                                                     Twitter :    Reyhan Ksc
                                                     instagram :  reyhanksc
                                                     facebook:   anne eli gibi

11 Aralık 2012 Salı

AYVA TATLISI (KATKISIZ)

AYVA TATLISI (KATKISIZ)

Herkese merhabalar.
  Dünkü Ayvalık yazımdan sonra bugüne en çok ayva tatlısı yakışır diye düşündüm.Hem tam mevsimi iken paylaşmış olmak hem de sanki dünkü yazının devamı havası vermek,ya da onun gibi bir şey işte :)

6 Aralık 2012 Perşembe

YOĞURTLU BARBUNYA ÇORBASI

YOĞURTLU BARBUNYA ÇORBASI
Herkese merhabalar,şimdiden hayırlı cumalar.
  Havalar madem bu kadar soğudu,artık çorba tariflerine hız vermek gerek diye düşünüyorum.İlk tarifte farklı nefis bir tarif olsun o halde :)
  Çorbalarımın çoğunu doğaçlama yaparım,bu da onlardan biri,beklediğimden daha nefis oldu desem yalan olmaz.Artık sadece birkaç çeşit çorba yiyen yağız'ın bile favorileri arasına girdi.Ne çorbası pişireyim oğlum dediğimde ilk seçenek olarak barbunya çorbası yap anne der.Mutlaka deneyin ve çorba alternatiflerinizin arasına alın derim.
  
Diğer Çorba tariflerime BURADAN ulaşabilirsiniz.

MALZEMELER

1,5 su bardağı haşlanmış barbunya
1 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı sıvı yağ
2 yemek kaşığı tepeleme un
1 diş sarımsak
2-3 adet arpacık soğan
4-5 su bardağı et suyu
1 kase yoğurt
tuz
değirmende çekilmiş karabiber


YOĞURTLU BARBUNYA ÇORBASI
HAZIRLANIŞI

  Öncelikle yağları tencereye alıp,ısıtalım ve önce kabuğunu soyduğumuz sarımsağı ve arpacık soğanı bütün olarak atıp biraz çevirelim.Ardından unu da katıp kokusu çıkana kadar kavuralım,barbunyayı da katıp biraz daha kavurduktan sonra et suyunu ekleyip kaynamaya bırakalım.Kaynadıktan sonra kısık ateşte biraz pişirdikten sonra,yoğurdu iyice çırpıp ,çorbanın suyundan yavaş yavaş katarak ılıtalım ve yine yavaş yavaş ve karıştırarak çorbaya katalım.Kısık ateşte kapağını kapatmadan biraz daha kaynattıktan sonra tuzunu ve karabiberini ekleyip ocaktan alalım.
  Sıcak olarak servis edelim.

YOĞURTLU BARBUNYA ÇORBASI
AFİYET OLSUN...

                                                     Twitter :    Reyhan Ksc
                                                     instagram :  reyhanksc
                                                     facebook:   anne eli gibi

4 Aralık 2012 Salı

TEPSİ KÖFTESİ (KAŞAR PEYNİRLİ)

TEPSİ KÖFTESİ (KAŞAR PEYNİRLİ)
Herkese merhabalar.
  Bugün soğuk,yağmurlu,hatta fırtınalı bir İstanbul'dan sesleniyorum sizlere ;) Diğer illerde de durum çok farklı değildir diye düşünüyorum.Resmen bir gece de kış geldi,aralık ben geldim dedi ve hissettirdi kendini.İki gündür gündüz yazdan kalma sıcak,güneşli güne uyanıp,gece fırtınayla devam ediyoruz derken,artık bugün mevsim normale döndü ve gece gündüz eşitlendi.Ama bence, böylesi daha iyi bir sıcak,bir soğuk,dengesiz havalar herkesi hasta ediyordu,en azından ne giyeceğimizi,nasıl davranacağımızı bilip,artık daha az hasta oluruz değil mi? ,)
  Neyse efendim gelelim asıl konumuza,bugün sizlere nefis bir köfte tarifiyle geldim,hem pratik hemde yanında bir pilav bir de salatayla nefis bir ana yemek,tabi artık havalar soğudu çorbayı da unutmamak gerek,)
  Çok değişik bir yemek değil aslında ama herkesin kendince bir usulü vardır,bu da benim usulüm,bakalım ben nasıl yapıyor muşum ?,)

Diğer Köfte tariflerime BURADAN,Ana yemeklere BURADAN ulaşabilirsiniz.

MALZEMELER

500 gr. az yağlı kıyma
1 diş sarımsak (rendelenmiş)
1 adet orta boy soğan (rendelenmiş)
1 adet yumurta
2 dilim ufalanmış bayat ekmek
1/2 çay kaşığı karbonat
tuz
değirmende çekilmiş karabiber
kekik
kimyon
pul biber
1/2 demet ince kıyılmış maydanoz
içine:
yeteri kadar rendelenmiş kaşar peyniri

HAZIRLANIŞI

 Öncelikle kaşar peyniri hariç tüm malzemeleri derin bir kaba alıp 10 dakika kadar yoğuralım.Hazır olan köfte harcının üstünü kapatıp buzdolabında en az 1 saat dinlendirelim.Dinlenen köfte harcını ikiye bölelim.ilk parçayı hafif yağladığımız kare küçük bir borcama yayalım.Üzerini bolca kaşar peyniri rendesiyle döşeyelim.Kalan köfte harcını da onun üzerine kapatacak şekilde yayıp,hafif bastıralım ve önceden ısıtılmış 190-200 dereceli fırında kurutmadan pişirelim.Üzeri tamamen nar gibi kızarsın diye fırında fazla tutarsanız,köfte kuruyacaktır,bu nedenle fırında çok fazla bekletmeyelim.Vaktinde fırından aldığımız köftemiz hafif sulu,hafif kızarmış olacak,işte en güzel hali o'dur.
  Pişen köfteyi fırından alıp,dilimleyip sıcak olarak servis edelim.

AFİYET OLSUN...
                                                     Twitter :    Reyhan Ksc
                                                     instagram :  reyhanksc
                                                     facebook:   anne eli gibi

3 Aralık 2012 Pazartesi

Uzay Yolculuğuna Hazır Mısınız?



Yeni bir haftadan herkese merhabalar.
Haftaya tarif yerine çok güzel bir müze gezisiyle başlamak istedim.Hala devam ederken belki gitmek,görmek istersiniz.Eğer sizin ya da çocuğunuzun uzay mekiklerine,astronot kıyafetlerine,kısacası uzaya karşı ilginiz varsa bu sergiyi kaçırmayın derim.Biz gittik,gördük,çok da beğendik.Ayrıntılı bilgiler aşağıda bir göz atın derim.
Hepinize güzel bir hafta diliyorum.


Uzay Yolculuğuna Hazır Mısınız?
“NASA: A HUMAN ADVENTURE”
NASA UZAY SERGİSİ ZİYARETÇİLERİNİ BİR UZAY MACERASIYLA BULUŞTURUYOR.
 ABD dışında yapılan en kapsamlı sergi olma özelliğini taşıyan “NASA: A HUMAN ADVENTURE” sergisi ziyaretçilerini 100 yıla dayanan bir uzay macerası sunuyor. Marmara Forum Expo Center’daki dev sergi küçük büyük herkesin büyük ilgisini çekiyor. Özellikle eğitimcilerin çok önem verdiği sergi hergün yüzlerce öğrenci tarafından ziyaret ediliyor. Uzay ve bilimsel araştırmalara yönelik merakı tetikleyen sergi 22 Aralık’a kadar devam edecek.


Marmara Forum içerisinde yer alan Expo Center’da 2.500 m² alana kurulan NASA sergisi insanlığın uzay macerasını gözler önüne seriyor. Sergide yer alan 300’den fazla parçanın yaklaşık 100 kadarı NASA koleksiyonuna ait, uzaya gitmiş gelmiş alet ve aksesuarlardan oluşuyor. Astronotların kıyafetleri, kullandıkları aletler, araçların orijinal bölümleri ve onlarca özel maket ile insanoğlunun uzay keşfine dair ilgi çekici içerik bir arada sunuluyor.


Sergide NASA’nın Mercury, Gemini, Apollo misyonlarına ait parçalar ve Uluslararası Uzay İstasyonuna ait Atlantis aracının özel replikası hem çocukların hem de büyüklerin büyük ilgisini çekiyor. Sergide ayrıca uzaya fırlatma anı bir ölçüde yaşatan simülasyon cihazı yer alıyor.


Bugüne kadar 1,5 milyon kişi tarafından ziyaret edilen,  Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın, insanoğlunun uzay merakını ve araştırmalarını konu alan sergisi OPET Petrolcülük A.Ş. ana sponsorluğunda veMarmara Forum’un katkılarıyla İstanbul Exhibitions tarafından Türkiye’ye getirildi.
Biletler Biletix ve sergi gişesinde… Giriş ücreti tam 25TL, öğrenci 20TL
Sergi 10:00-22:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.


Sergi Adres: Marmara Forum içerisinde yer alan Expo Center
Bakırköy  Çobançeşme Koşuyolu Bulvarı 3, İstanbul – Avrupa Tel: 0212 414 9494

Editöre Notlar:

NASA


1915 yılında Birinci Dünya Savaşı sırasında askeri ve sivil havacılığın araştırılması için NACA kurulmuştur. Bu dönemde uzaya gidiş projelerinin hız kazanmasından dolayı yeni bir kurum ihtiyacı doğmuş ve 1958 yılında NASA, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi Amerika’nın uzay çalışmaları programlarından sorumlu kurum olarak kurulmuştur. NASA, bu tarihten itibaren Ay çalışmalarına dönük Apollo uçuşlarında, Skylab Uzay İstasyonu ve daha sonra uzay mekiği çalışmalarında Amerika’nın uzay çalışmalarına yön vermiştir.

NASA’nın görevlerinden biri de Dünya’nın iklimindeki değişiklikleri araştırmaktır. Kurum 30 yıldan uzun süredir gezegenin her yerinde deniz seviyeleri ve sıcaklıkla, hava kirliliğiyle, ozon tabakasının durumuyla ve kara ve deniz buzullarındaki değişikliklerle ilgili bilgi toplamaktadır. NASA şu anda yörüngedeki bir düzinenin üzerinde uzay aracı ve enstrümanıyla, iklimi, havayı ve hem mevsimsel hem de insanların yol açtığı dalgalanmaları her yönüyle incelemektedir.


NASA’nın birçok programından biri de, buz örneklerindeki değişikliklere odaklandığı Kutup Projesidir ki bu, küresel değişikliklere işaret edebilir. Kutup Projesi aynı zamanda Güney ve Kuzey Kutuplarındaki jeomanyetik faaliyetlerin Dünya atmosferini nasıl etkilediğini de inceler. Bu arada, NASA’nın Yaşayan Okyanus Projesi sıcaklıktan, plankton nüfusuna kadar birçok konuda denizleri inceler.


Istanbul Exhibitions

Dünyanın önde gelen müzelerinin büyük ve kapsamlı sergileri artık ülkemize geliyor.  
Dokunduğu herkeste “farkındalık” yaratacak projeleri Türkiye ile buluşturmayı kendine hedef edinen Istanbul Exhibitions; çevre, bilim, doğa, tarih, eğitim gibi konularda dünyada yaygın olarak ziyaret edilen müze sergilerini Türkiye’ye kazandırıyor.
Istanbul Exhibitions, başta genç kuşak olmak üzere her yaştan insanın yeni bilgiler kazanmasını, hayal dünyasının gelişmesini, çevre ve yaşama olan duyarlılığın artmasını sağlamak amacı ile hizmet veriyor...



İlk olarak,  İngiltere’nin en önemli ziyaret merkezleri arasında bulunan "Natural History Museum - Dinozorlara Yolculuk" “Ice Station Antarctica” sergilerini İstanbul’a getiren Istanbul Exhibitions, çalışmalarına ara vermeden devam ediyor…


Marmara Forum

Marmara Forum, Türkiye’nin alışveriş, eğlence, ofis ve hizmetler bütününü bir araya getiren  buluşma noktasıdır. Marmara Forum Alışveriş Merkezi'nde 300'den fazla ulusal ve uluslararası marka, eğlence alanları ve büyük bir teras yer alıyor. Çerçevesi ve sunduğu özel hizmetler ile İstanbul’da yeniliğin adresi olan Marmara Forum’da, her yaştan ve cinsiyetten ziyaretçilere seslenecek özellikler yer alıyor.  Marmara Forum’un mimarisi, hem modern hem de etnik unsurlar barındırıyor. Dünyanın en iyi şehirlerinde olabilecek kalitede tasarımı ile ziyaretçilerine ferah bir ortamda alışveriş yaparak, keyifli zaman geçirmelerini sağlıyor. 





        Marmara Forum, tasarım, mimarlık ve mağaza karması  ile mükemmel bir denge sunmakta olup, bünyesinde çok geniş bir uluslararası ve yerel marka yelpazesi barındırmaktadır.   


Marmara Forum’u farklı kılan özeliklerinden biri de yenilikçilik ruhudur. Bu konuda verilebilecek en iyi örnek ise, Myforum olacaktır. Myforum, türünün ilk ve tek örneği niteliğinde, bir TV stüdyosu ve eğlence merkezidir. Myforum,  alışveriş merkezimizin ana çekim merkezlerinden bir tanesini oluşturmaktadır.


OPET Petrolcülük A.Ş.

Kuruluşundan bu yana hep ilklere imza atan OPET, sektörde ‘ilklerin, teklerin ve enlerin markası’ olarak biliniyor. Sektörde son 10 yıldır pazar payını istikrarlı bir biçimde artıran tek akaryakıt dağıtım şirketi olan OPET,  KALDER Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’ne göre yedi yıldan bu yana müşteri memnuniyetinde lider olan ve ‘Üstün Hizmet Ödülü’ alan tek akaryakıt dağıtım şirketidir.



Detaylı bilgi için Kiraz Halkla İlişkiler’den Yeliz Kunt ve Gamze Raday’ı arayabilirsiniz.